tag:blogger.com,1999:blog-55873840627546761762024-03-08T06:36:02.413+03:00SOLAÇIKMelih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comBlogger7125tag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-89614318952924643972011-01-17T17:57:00.000+02:002011-01-17T17:57:07.714+02:00Yoksa bu son seçimdir artık<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: right;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span><span style="color: white;">Taraf / 14 Ocak 2010 Cuma</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span></span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span></span></b></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">İlk döneminde AB üyeliği ve demokratikleşme konusunda radikal söylemleri ve kararlılığıyla, statükodan ve onun emrine amade hükümetlerden bezen halkın takdiri alan, darbecileriyse eylem planları yapmaya mecbur bırakan AKP, 2004 yerel seçimlerinde büyük bir başarı yakaladı.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Parti reformist politikaları sayesinde, muhafazakâr gelenekten gelen tabanı dışında,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>özgürlükçü solculardan ve liberallerden de destek aldı. Ancak söz konusu kesimler, AKP’nin bu seçimlerin ardından demokratikleşme adımlarını seyrekleştirmesini eleştirerek seslerini yükseltmeye başladılar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">2007 yılındaki genel seçimler öncesi, darbecilerle fiili ittifak yapan ulusalcıların tazyiki her kesimden demokratı AKP çevresinde yeniden yan yana getirdi. Parti, büyük oranda bu dalga nedeniyle ikinci kez girdiği seçimlerde de muazzam bir oy oranını yakaladı.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">AKP, ilk dönemindeki kadar olmasa da, bu seçimlerin ardından da askeri vesayetin kırılması yolunda yapısal adımların altına imza attı. Anayasa değişikliği referandumu sürecinde demokrasi söylemini yükselten AKP, kitle desteğini yüzde altmışlara kadar yükseltmeyi başardı.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Şimdi önümüzde yeni bir genel seçim var. AKP’nin üçüncü kez büyük bir oy oranıyla bu seçimi de kazanması sürpriz olmayacak. Hakkını vermeli, bu olasılığın gerçekleşmesi sadece Türkiye için değil dünyadaki tüm demokrasiler için gerçekten büyük başarı.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Ne var ki bu başarı eğrisinin sarhoşluğu başbakanın ve bazı AKP kurmaylarının enikonu başını döndürmüşe benziyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Hükümet, yeni bir anayasanın yolunu açacak, adli ve askeri yargı alanında az da olsa normalleşme sağlayan anayasa değişikliği referandumundaki olumlu tavrından adım adım uzaklaşıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Gündemdeki konular vesilesiyle milliyetçi çizgisini belirginleştiriyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">AB üyeliği müzakerelerinde gönülsüz davranıyor. Ve ne yazık bizlerin de çoğu kez takdirini kazanan dış politika alanındaki “sıfır sorun” perspektifinde bile, AB konusunda milliyetçi tabana yolladığı mesajı güçlendirmek için söylem bazında geri adımlarlar atmaktan çekinmiyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Demokrat kamuoyunun kendilerinden beklediği üzere YAŞ’ta yükselttikleri çıtayı, ordunun mali denetimin yolunu açacak Sayıştay kanununda, artık meşrulaşan değişiklikleri gerçekleştirilip yükseltemiyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Kendisine ait, kraldan daha kralcı işgüzar yerel yönetimlerinin ve kendini bilmez sivil bürokratların, her gün bir yenisi ortaya çıkan içki yasağı vb uygulamalarının önünü almak için kararlı bir duruş sergilemiyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Belki de en vahimi, Başbakan Erdoğan ve sağduyusuna güvendiğimiz birkaç isim dışındaki AKP kurmayları, mağrur bir edayla, çoğu zaman “dönek” yaftası yemeyi göze alarak demokratikleşme, sivilleşme ve şeffaflaşma alanında kendilerine destek veren kamuoyundan gelen eleştirileri ya yok sayıyorlar, ya da sert bir üslupla kestirip atıyorlar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Evet, bizler de biliyoruz genel seçim kapıda ve CHP’sinden MHP’sine artık enikonu keskinleşmiş yekpare milliyetçi bir cephe var karşılarında. Kendisine sol adını veren kesimler bile enerjilerini “yetmez ama evet” zihniyeti yara alsın diye tüm demokratikleşme reformlarından geriye dönülmesi yoluna vakfetmiş durumdalar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Başkentte sıkça konuştuğum tüm AKP yöneticileri bu tespiti açıkça dile getiriyorlar. Bir yandan en temel haklarını talep eden yurttaşları tatmin ederken bir yandan da bazı kesimlerin kaygılarını gidermek gibi bir sorumlulukları olduğunu söylüyorlar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Yüzde ellilere varan oy potansiyeline sahip bir partinin bu tarz kaygılarını anlamak elbette zor değil. Ancak onlar da artık 80 yıllık statükonun değil, Türkiye’nin reform isteyen çoğunluğunun merkez partisi olduklarını artık anlamalılar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">AKP’ye teveccüh gösteren kesimlerin büyük çoğunluğunu,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“gelenekten” gelen seçmenin oluşturduğu doğrudur. Ancak sayıca büyük bir yekûn oluşturmasalar da özgürlükçü sol, demokrat ve liberal kesimlerin desteği olmadan, partinin başlattığı ve yavaşlamalara rağmen hala öncülüğünü üstlendiği değişim sürecinin toplumsal meşruiyeti asla ve asla Sağ-la-na-maz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">AKP medyadan, akademiden, iş çevrelerinden ve sivil toplumdan almayı başardığı “yetmez ama evet” kredisini yitirdiği an bütün “büyüsünü” de kaybeder. Sonu da Ahmet Altan dediği gibi ANAP’tan farklı olmaz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Kaldı ki o oyları çantada keklik görülen muhafazakâr tabanın refleksleri de, bizzat AKP’nin ilerici politikaları çevresinde oluşan reform cephesi sayesinde çok büyük oranda demokratikleşti. Artık bu kesimler bir Saadet Partisi seçmeni değil; onlar da yetmez ama zihniyetini sahiplenen kesimler gibi “değişim ya AKP” derken seslerini enikonu yükseltiyorlar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Seçime yalnız yeni dönem kapsayacak bir programla değil, 13 yıllık bir planla hazırlandığını açıklayan AKP, halkın bu beklentilerini göz ardı etmekteki ısrarını sürdürürse, seçimi kazansa da inanın iktidarda birkaç yıl bile zor dayanır.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Biz ne merkez partileri gördük, zaten yoktular.</span></div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-62663218679963463512011-01-07T18:21:00.000+02:002011-01-07T18:21:21.644+02:00Bu abluka AKP'ye değil demokratikleşmeye<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: right;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 14pt;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: small;"><span style="color: white;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Taraf/ 7 Ocak 2011 Cuma</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: right;"></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Kürtler ve Aleviler gibi dezavantajlı ve ezilen kesimlerin adını ağzına almamasını, “sınıfsız, kaynaşmış bir ulus” idealini içeren faşizan halkçılık ilkesiyle gerekçelendiren Kılıçdaroğlu, siyasal iktidarı ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmekle suçluyor. CHP’sinin, seçim dönemindeki baskın söyleminin milliyetçilik ve militarizm olacağına dair güçlü sinyaller veriyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Çarşamba günü Yıldıray Oğur’un Taraf’ın manşetindeki haberinde anlattığı gibi, MHP ulusalcı dozu en yüksek seviyeye çıkartılmış parti olarak dizayn ediliyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Askeri ve sivil bürokrasi de tehlike anında kırılacak camı tuzla buz etti bile.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Darbe rejimin ideolojik aygıtı yüksek yargı, “geciktirme” faaliyetleriyle, sistemin frankeştaynı Hizbullah gibi aktörlerin rol aldığı, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“açılım ve reform sürecinin gizli ajandası” prodüksiyonuna sponsorluk yapıyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Diyarbakır’daki PKK’li sanıklar yasadan yaralanmasın diye, yılın son günü bu kişileri hükümlü konumuna getirecek kadar iş kolik olabilen Yargıtay, dün “Hizbullah da dahil acil dosyaları bir saate görüşün” diye yalvaran AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’a “yorgunuz” diyebiliyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">İcracı bakanlıklardaki statükocu bürokrasi, AB üyeliği perspektifini baltalamak için, açılması öngörüler fasıllara tırnak atıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Medyanın büyük kısmandan da benzer tamtamlar yükseliyor. Reformist siyasal iktidarı dizginleyecek olası Milliyetçi Cephe (MC) koalisyonlarına lojistik destek faaliyeti yürüten merkez medyanın münevverleri, “Babam kayınpederim” zinde güçlerinin aile bağlarının mukaddesliğinden masuniyet karineleri devşirerek, Türkiye tarihin en önemli davalarından olan Balyoz yargılamalarını etkisizleştirmeye çalışıyorlar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Cumhuriyet mitingleri yeniden başlıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Ulusalcı abluka adım adım örülüyor…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Siyasal iktidarsa, bu milliyetçi akıntının dümen suyunda, gerici “itidal” söylemin dozunu çoğu zaman kaçırıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Çizdiğim tabloyu çok karamsar bulanlar olduğunu biliyorum. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Ama üzülerek bildirim ki, zamansız zafer naralarının yanı sıra “Aman AKP’li sanmasınlar” paranoyasıyla hakkaniyeti ihlal eden demokratların kamuoyunda yarattığı rehavet beni fazlasıyla kaygılandırıyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Eğer vesayet rejimi, zincirlerini kırıp fiilen yan yana gelebilmiş bir avuç demokratın, bir gazetenin ve mehteran adımlarıyla da olsa “ilerleyen” bir siyasal iktidarın hepi topu birkaç yıldır süren faaliyetleriyle bir anda yıkılıverecek olsaydı, bunca yıldır sürer miydi sizce? Bunca cana, mala mal olur muydu?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Prestiji sarsılsa da, bazı mevzileri kaybetse de, statüko hâlâ güçlü ve aktif. Demokrasi cephesinden aldığı darbelerin acısını çıkartacağı rövanşsa bir seçim sonrası kadar yakın.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Bu noktada, geniş bir kitleye sahip olmasa da, kamuoyu yaratmada ve gündem belirlemede etkisi muazzam sol ve demokrat kesimlere büyük görev düşüyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Bırakın, ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecindeki tarafları eşitleyip, yaşanan mücadeleyi “düzen içi iktidar mücadelesine” indirgeyen konformistlerin sıçratacakları çamurdan kaygılanmayı.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Oturup, biz Kürtleri, emekçileri, demokrat dindarları, solcuları, Alevileri, yoksulları hiç mi hiç ilgilendirmediği iddia edilen kavganın, ülkeyi üç beş yıl öncesine kıyasla özgürlük katına kaç basmak yaklaştırdığını hesaplayın.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Evet, kuşkusuz yetmez ama hayır diyebilecek kadar hürriyet zengini miyiz bizler?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Daha dün bizlerin de talebi olan demokratikleşme adımlarının hakkını, AKP’ye yarar diye vermekte ürkek davranırken, bu ağırkanlı tavrımızın reform sürecinin köküne kibrit suyu dökmek için ısıtılmaya çalışılan ittifakların değirmenine ne kadar su taşıdığını da hesaplamamız gerekemez mi?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Hesap kitap zamanıdır. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: white;">AKP eylemci fobisinden artık kurtulmalı</span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Ne olurdu dün öğrencilere ODTÜ kapsından AKP Genel Merkezi önüne kadar yürüyecekleri bir güzergâh gösterilseydi ve onlar da basın açıklamalarını yapsalardı? Adam mı ölürdü? Aleyhinde birkaç slogan duyan Başbakan ya da AKP yöneticileri erirler miydi?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Başbakan ve kurmayları, dünyanın her yerinde siyasilerin müsamaha gösterdiği öğrenci eylemleri karşısında tahammüllü olmayı öğrenmeliler. Polisi gazıyla, copuyla, panzeriyle çocukların karşısına dikip efelendikçe, sağdan soldan ulusalcı faşistin ve onlara ilişik medyanın <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“sivil dikta” zırvalıklarına malzeme verdiklerini artık anlamlılar.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Öğrencilerin “arkaik” söylemlere sahip oldukları ve “yönlendirildikleri” şeklindeki argümanlarla, eylemcilerin anayasal haklarından mahrum bırakılmaları gerektiğini savunabilen kesimler de “hırsızın hiç mi suçu yok” mantığından muzdaripler bence.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Velev ki öyle olsun, söyler misiniz bu neyi değiştirir? </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;">Kendi mağduriyetlerimiz söz konusu olduğunda karşı çıktığımız ceberut rejimin eseri polis devletini, ideolojik olarak farklı düştüğümüz kesimler söz konusu olduğunda göreve çağırmak iki yüzlülüktür.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><br />
</div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-71078226799470239732011-01-07T18:01:00.001+02:002011-01-07T18:02:26.807+02:00Batık masraf hatası yaşamlar<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;"> TARAF/ 4 OCAK 2011 SALI</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Yılbaşının ertesi günü, bir arkadaşımla şehrin sakinliğinden yararlanıp iyi blues dinlemek için Kafka’da soluklandık. Derken bir çift girdi içeriye. Oturduğumuz masaya doğru ilerlediler. Adam gözlerini kısıp bana doğru bakınca başımı sallayıp “merhaba” dedim.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">“Melih Altınok, Taraf’ta yazıyorsunuz” dedi. </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Halim yoktu, tereddütsüz bir şekilde teklemeden, “Hayır, nerden çıkartıyorsun” diye yanıtladım, sakin bir muzırlıkla. </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Adam şaşırdı. “Nasıl olur ya, sen osun diye gördüğümde başımı çeviriyorum, selam vermiyorum, sinirlerim bozuluyor” diye söylendi.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">“Hayır” diye tekrarladım, karıştırıyorsun”</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Aslı şaşkın; müşterileriyle ilgilenmek için bekleyen Neslihan ise kararlı bir şekilde bu kara komediye katılmakta gecikmedi:</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>“Oluyor bazen, çok karıştıran oluyor”</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Adam yanındaki kadına dönüp “Çok benzemiyor mu ama” diye hayıflandı. “Ya çok sevindim. O adam sürekli sola küfrediyor. Bir ona bir de DSİP’lilere dayanamıyorum. Hay Allah çok sevindim.”</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Sohbete şahit olanlarla birlikte epeyce güldük bu parodiye. Ama gece boyu, Taraf’ta yazmaya başladıktan sonra sokakta, lokantada, otobüste yoğun bir şekilde aldığım benzeri tepkileri düşündüm.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Ülkemde evrensel değerlere uygun güçlü bir sol muhalefet arzumdan ötürü, var olan yapıların arazlarını eleştirmem küfür sayılır mıydı? E, darbe karşıtı tavrım ya da<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>anti militaristliğim de gerekçe olamazdı.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Belki kimi sol çevrelerin karikatürize durumlarını, bir “kutsalı” konuşurkenki ciddiyetle değil de mizahın diliyle ele almam, tepkilerini çekiyordu. </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Mevzuun kolektif bilinçaltıyla ilgili olduğuna kanaat getirdim sonunda. </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Zaman düzleminde değerlendirdikleri ve akıllarını tutsak eden yersiz tutarlıklılarıydı aslında karşıma dikilen.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Dünüme dair özeleştirilerim, bugün hâlâ ısrarcı oldukları hataların yüküyle kamburlaşan sırtları sızlatıyor olmalıydı.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Çünkü (gerçi alakaları yok ama) diyalektik materyalist olduğunu iddia eden bir solcu, ne dün ne de bugün yanlışa düşmüş olabilirdi.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Komik!</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">İnanın, irrasyonel bir varlığa inançlarından ötürü, alâmetifarikaları farklılığa ve değişime tahammülsüzlük olduğu iddia edilen dindarlar, tutarlılık denilen kavramın cenderesinde sıkışan sol kesimler kadar irrasyonel değiller.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Belki bu görece sağlıklı hallerinde, tevekkülün etkisi var. Bir nevi, varoluşçuluğun getirisi bu. Böylece kendilerini, pozitif aydınlanama zihniyetinin başımıza bela ettiği, insanın rasyonel bir varlık olduğuna dair “inancın” yanılgılarından koruyorlar. </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Bu yüzden de insan merkezci (antroposantrik) ve aklı fetişleştiren solcular gibi, çoğu kez zamanın ruhunu ve gerçeğini bir kenara bırakma pahasına düşüncelerinin dünle tutarlı olmasına çabalamıyorlar. Bu yüzden de değişiyorlar, gelişiyorlar.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Bugün ülkenin içinde olduğu dönüşüm sürecinde, dindarların kafaları karıştırırcasına adeta bir lokomotif vazifesi görmeleri de bu yüzden.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Sol ise tüm sermayesini koyduğu ancak daha sonradan kârsız olduğu anladığı halde bu “projeye” para harcamaktan geri durmuyor. Varını yoğunu, değişime karşı ördüğü barikatların harcına yatırıyor. E haliyle tüm faaliyeti batık masraf hatasında ısrardan bir adım öteye geçemiyor.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Yazık!</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">En devrimci haliyle değişimin hayaletlerinin bile karşısı dikilen dostlara, yukarıdaki resme bakmalarını öneriyorum. Ardından Gökbilimci Carl Edward Sagan’ın dünyaya yaklaşık 6 milyon kilometre uzaklıktan çekilen bu fotoğraf (Pale Blue Dot) üzerine yazdığı şu satırlara bir göz atsınlar:</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: white;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;">"Tüm o generaller ve hükümdarlar tarafından dökülen kan ırmaklarını düşünün... o şekilde, şeref ve zafer içerisinde dönemlerinin efendileri olan, yalnızca küçük bir noktanın bir bölümünde... bu küçük pikselin bir köşesinin sakinlerinin, diğer bir köşesin farkları zorlukla ayırt edilebilen sakinlerine yaptıkları bitmek bilmeyen zorbalı</span></span><span class="textexposedshow"><span style="font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;">kları düşünün...başka birini öldürürken ne kadar heveslilerdi. Düşmanlıkları ne kadar ateşliydi.</span></span><span class="apple-converted-space"><span style="font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> </span></span><span class="textexposedshow"><span style="font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Afra tafralarımızın, hayali ben-merkezciliğimizin, evrende ayrıcalıklı bir pozisyonda olduğumuza dair yanılgımızın, boyunun ölçüsü bu soluk ışıklı nokta tarafından alındı"</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="textexposedshow"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">O noktada nokta bile değiliz ki, bir de o küçük zihinlerimizdeki hatalarda tutarlı olmamız beklensin bizden.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-indent: 35.4pt;"><span class="textexposedshow"><span style="color: black; font-family: 'Times New Roman','serif'; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;">Trajedi!</span></span></span></div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-67801755083335760672010-12-31T17:29:00.002+02:002010-12-31T17:29:47.320+02:00Dilim onurum falan değil<div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-size: x-large;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 24px;"><br />
</span></span></div><div align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right;"><span style="font-size: 14.0pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Taraf/ 31 Aralık 2010 Cuma<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Aşırı görecelilikle beslenen, karşılıklı öğrenmeye, diyaloga ve etkileşime kapalı, yalnızca farklılığı tanımayı, ona saygı duymayı öneren çokkültürcülük yaklaşımının nihai sonucu farklı grupların tecridi oluyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Hatta belirgin izlerine kimi politik formasyonlarda rastladığımız bu aşırı görecilik, kavramsal sistemler arasındaki farklılıklara o kadar yoğun vurgu yapıyor ki, sonuçta görebildiği şey de sadece farklılık oluyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Kültürün ve doğal olarak dilin sadece insani faaliyetlerin zemini değil, aynı zamanda bu faaliyetin sonucu olduğu gerçeğini göz ardı eden yaklaşımlar, kültürün edilgen bir biçimde özümsenen bir şey değil, uyarlanan bir şey olduğu gerçeğini de göz ardı ediyorlar. </span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">DTK’nin yayımladığı ve şimdilik yoğun olarak iki dilli yaşam boyutunda kitlenen demokratik özerklik taslağının ardından başlayan tartışmalarda, onur, gurur, namus ve kutsal kelimeleri havada uçuştuğu için, bir türlü hamasetten yakamızı sıyırıp mevzuun sosyolojik ve felsefesi boyutuna terfi edemiyoruz. Ancak dünyadaki benzer pratikler bize açıkça gösteriyor ki, çözüme varan yolda, bu durağa uğramadan mesafe kat etmek nerdeyse olanaksız.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Ben dünya üzerinde hiçbir dilin “kutsal” olduğunu düşünmüyorum. Ana dilim olan Türkçe “onurum” olmadığı gibi, politik dünyamı “Türkçe düşünüp” “dünyaya Türkçe bakmak” gibi söylemlerle şekillendirmenin son derce sınırlandırıcı, dahası karikatürize bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Keşke tüm insanlık ailesi ortak bir dil konuşsaydı.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Bu satırları okuyan bazı Kürt arkadaşların, elbette ki tuzumdaki nem oranı tahlil ettikten sonra, sözlerimi, egemen ulusun tepeden bakan irite edici objektifliğinin bir tezahürü şeklinde eleştireceklerini tahmin ediyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Ne var ki, Kürtlerin ya da başka bir etnik grubun ana dilini kullanma hakkını tartışmayı bile abesle iştigal saymamın nedeni de bizzat bu yaklaşımımdır.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Zira yol üzerindeki tabelalarda insanların anladığı dil yerine “yabancı” bir dilin kullanılmasını dayatan mantığın da, zihinsel olarak bir kedi yavrusundan farksız birkaç aylık âdemoğlunun dürtülerinden biri olan, iletişimin temel araçlarından dil’in kendisine aşırı anlam yükleyen faşizan zihniyet olduğu kanaatindeyim. </span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Sivil itaatsizlik yöntemlerinden biri olan suskunluk gibi, üzerinde baskılar olan dilin inadına tercih edilmesinin kendisi politik olarak bir anlam ifade edebilir. Ancak bu yaklaşıma dair söylemlerde ulus kavramın temel bileşenlerinden biri olan dilin kutsallığına yapılan aşırı vurgu, bizzat temel haklar mücadelesine zarar verir.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">İşte tablo ortada, CHP’sinden MHP’sine milliyetçiler, sayıları rahat rahat iki üç milyonu bulan ve Kürtçeden başka bir dille iletişim kuramayan insanların yaşamını kolaylaştıracak bir açılım karşısında ciddi ciddi, cumhuriyetin temel niteliklerinden giren, “bölünmüş Belçika’nın hazin sonundan” çıkan cümleler kuruyorlar. Dahası bu konuda adım atmak isteyen icracı hükümeti de girdaplarına çekiyorlar.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Son dönemde üzerinde fırtınalar kopartılan demokratik özerklik ve iki dilli yaşam tartışmalarında pek çoğu son derce haklı ve meşru talepleri olan Kürt siyaseti, söylemlerini teknik bir boyuta indirgeyebilse, inanın sağdan soldan milliyetçi cephenin direnişi de önemli ölçüde zayıflatabilir.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Anadilde eğitim, belediyecilik hizmetlerinin iki dilde verilmesi gibi isteklerin “Kürt ulusal bilincinin inşa sürecinde kutsal bir adım olduğu” türünden zırvalıklar terk edilip, bu adımların gündelik yaşam pratikleriyle alakalı konular olduğu açıkça dile getirilse, kimse de bu taleplerin karşına kendi meşrebince ıvır zıvır kutsallıklarla dikilemez.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Romantik ifadelerle dillendirilen talepler karşısında, bir yandan Kürt seçmenini tatmin edip küstürmemeyi, diğer yandan da milliyetçi tabanında oluşan kaygıları gidermeye çalışan AKP de reform sürecinde mehteran adımları atmaktan kurtulup hızlanabilir.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Merak ediyorum, yalnızca tabanının reflekslerini kemikleştirmek kaygısıyla hareket eden ve tıpkı karşısındaki milliyetçiler gibi ulusal değerler güzellemesinin sığlığında debelenen Kürt siyasal hareketinin liderleri, bu ileri adımlarında, sık sık referans yaptıkları İspanya ve İrlanda örneklerinin teorik çalışmalarına bir göz atmayı düşünüyorlar mı?</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Yoksa, adeta Ertuğrul Özkök’ün Öcalan’ın “spritüel bir lider olduğu” tespitinin doğruluğunu kanıtlarcasına, haklı mücadelelerini lider kültünün konforunda ve mağduriyet edebiyatının gizemli çekiciliğinde vasatlığa mahkûm etmeye kararlılar mı? </span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Bence kendilerine yakışan, dünyadaki muadilleri gibi daha seküler ve sol bir zeminde söylemler üretmektir. İzliyoruz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Happy new year.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-24022185620307466522010-12-29T16:25:00.000+02:002010-12-29T16:25:30.749+02:00BDP, HAS-PAR, EDP, niye olmasın<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: x-large;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 24px; line-height: 27px;"><b><span class="Apple-style-span" style="color: white;"><br />
</span></b></span></span></div><div align="right" class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: right;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> </span></span><b><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Taraf/ 28 Aralık 2010 Salı<o:p></o:p></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"><br />
</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Gündemdeki anadilde eğitim, çift dilli yaşam ve demokratik özerklik tartışmaları, 2011 Haziran seçimlerinin ardından nasıl bir ülkede yaşayacağımızın ipuçlarını veriyor.<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Bazılarımızın “Hiç olmazsa demokratikleşme reformlarına daha az muhalefet ederler” diye umutlandıkları Kılıçdaroğlu önderliğindeki “yeni” “solcu” CHP’nin sahadaki ilk sınavını nasıl verdiğini gördük işte.<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Bölgede Kürtlerle kucaklaşmayı hedeflediklerini söyleyen (Kürt demeden tabii) partinin genel başkanı söz konusu tartışmalarla ilgili ne diyor:<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> “</span><span class="apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Ama dilimiz Türkçedir, resmi dilimiz Türkçedir. Resmi dilin yanına başka bir dil koymak doğru değildir, ülkeyi böler, ayrıştırır… Bizim bir bayrağımız var, şehitlerimizin kanıyla sulanmış, göndere çekilirken hepimiz gururla saygı duruşunda bulunuruz. Bu bayrak, ne benim, ne bir başkasının bayrağı. Bu bayrak, ulusun bayrağı. Bu ulusun her parçası bu bayrağın sahibidir. Farklı bir bayrak tartışmasını yapmak bile doğrusunu isterseniz bizim onurumuzu kırıyor. Böyle bir şey düşünülemez."</span></span><span class="apple-converted-space"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> </span></span><span class="apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> “Bayrak, saygı duruşu, şehit kanı, bölünme, ulusal onur…” <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> “Sol”da konumlandığını iddia eden muhalefetin söylemi bu olunca, reflekslerini bir ölçüde dönüştürmeyi başarsa da hâlâ tabanının ezici çoğunluğunu milliyetçi-muhafazakârların oluşturduğu AKP de ay yıldızlı topa girmekte tereddüt etmiyor tabii.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Başbakan Tayyip Erdoğan’dan dinleyelim:<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> “Kürt sorununu savunuyorum, ama biz Kürtçülüğe karşıyız. Bizim üç kırmızıçizgimiz var. Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçilik yapmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek bayrak, tek devlettir. Resmi dili Türkçedir. Ortak dil Türkçedir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez. Bu topraklarda ameliyata izin vermeyiz” <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> “Kürt sorunun savunuyorum ama… Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek dil!”<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Elbette AKP’den ve CHP’den, BDP’nin ya da DTK’nın, bazılarını benim diyen demokratların ve özgürlükçülerin bile aşırı bulduğu taleplerini kabul etmelerini, savunmalarını falan beklediğimiz yok.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Ama büyük bir kabuk değişim sürecine girmiş, statükonun da enikonu yıpranmış olduğu 2011 Türkiye’sinde, her demokratik ülkede pekâlâ “tartışabilecek” bu konuların, geçen yüzyılda kalmış faşizan ulus devletin argümanlarıyla savuşturulmasına karşı çıkacak, bu mevzuların “teknik” bir boyutta konuşulabilmesini önerebilecek, siyasal iktidarı ve kamuoyunu da bu aklıselim atmosfere hazırlayacak bir muhalefet çıkartamayacak mıyız?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Seçime şunun şurasında altı ay kaldı. E hal buyken, milliyetçi söylemelerin havada uçuştuğu, AB üyeliği perspektifinin rafa kalktığı bu karanlık tabloda, başta AKP olmak üzere, diğer partileri seçim sonrasında yeni, sivil ve demokratik bir anayasa yapılması iradesini açıkça ortaya koymaya nasıl zorlayacağız mesela.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Hele ki haziran sonrasında meclisin mevcut aritmetiğinin çok değişmeyeceği, AKP’nin üçüncü seçim zaferini kazanacağı, seçime yukarıda örneklerini verdiğimiz argümanlarla giren partilerin de “muhalefet” sıfatıyla karşımıza çıkacakları ortadayken.</span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Duyumlarıma göre sekiz “sol” partinin CHP’de yan yana gelmesiyle oluşturulacak MC-sol blok ittifakı iyice pişirilmiş. Hatta ÖDP içerisinde bu yan yana geliş sıkıntı da yaratmış, partide yeni bir bölünmenin söz konusu olduğu iddia ediliyor.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Bu süreçte, BDP’nin, HAS Parti’nin ve EDP’nin yan yana bir seçim ittifakına gitmesi çok mu zordur?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">CHP’ye bile ittifak önerebilecek kadar pragmatistleşen BDP, “Anadil ana sütü gibi helaldir” diyen, yeni anayasa sürecini “yetmez ama evet” diye karşılayan, içerisinde Mehmet Bekaroğlu, Zeki Kılıçaslan gibi demokratların bulunduğu, Saadet’in katı milliyetçi-muhafazakâr tabanı içerisindeki demokrat unsurları kendisine çeken HAS Parti ile yan yana gelemez mi?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Gerek referandum sürecinde gerekse ana dil, demokratik özerklik ya da üniversitelerdeki türban sorunu gibi konularda hiçbir kompleksleri olmadığını açıkça gösterip cesurca evrensel sol değerlerden yana tavır koyan EDP için bu soruları sormuyorum bile.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Nüanslarını bir birine dayatmadan, yeni anayasa ve daha fazla demokrasi müşterekinde oluşturulacak böylesine bir seçim ittifakı bence barajı aşar. <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Böylece hem siyasal iktidarı daha fazla milliyetçilik yapmaya mecbur eden muhalefet etkisiz hale getirilmiş olur hem de AKP demokratikleşme reformlarında bir meşruiyet zeminine kavuşmuş olur. Söz konusu partiler de seçim sonrası bu demokratik perspektiflerini meclise taşırlar ve nicedir özlediğimiz gerçek muhalefeti bize armağan ederler. <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Çok mu zor?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Tabanı bahane etmeyin lütfen. Demokratlar çoktan sokakta, fikri boyutta yan yana geldi, görmüyor musunuz?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">İnanın tüm demokratlar kazanır, Türkiye kazanır.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Bu konuyu konuşmaya devam edelim derim.</span><o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span class="apple-style-span"><span style="color: black; font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span></span></span><span style="color: black; font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><o:p></o:p></span></div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-40105271228821561802010-12-24T16:48:00.000+02:002010-12-24T16:48:52.714+02:00Bir acayip sol var CHP’de, CHP’den içeru<div align="right" class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: right;"><b><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Taraf/ 24 Aralık 2010 Cuma<o:p></o:p></span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Salı günü, referandumda “yetmez ama evet” diyen bizlerin ‘İslamcı hükümete gösterdiğimiz müsamaha’yı CHP’den esirgeyerek düşmanlık yaptığımızı iddia eden Radikal Yazarı Özgür Mumcu’nun yanıldığını yazmıştım. <o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Mumcu dün köşesinde şunları yazdı:<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">“Geçen pazartesi şöyle yazdım: ‘CHP’nin uzun süredir baskılanan sol kanadının partide yeniden güç kazanmaya başladığı görülüyor.’ Bu ifadeyi özellikle Taraf gazetesinde yazan Melih Altınok başta olmak üzere birkaç kişi eleştirdi. Cümle dikkatle okunursa kastedilenin CHP’nin sol kanadı olduğu anlaşılacaktır. Yani benim ya da bir başkasının idealindeki sol değil, CHP’nin içindeki sol.” <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Mumcu haklıdır. Ben de tam olarak bunu söylüyorum zaten.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">CHP’nin içerisinde baş verdiği söylenen filiz, bizlerin kafasındaki evrensel kritere uyan sol değil, müesses nizamı dönüştürmek şöyle dursun, onu Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktürde makyajlayarak muktedir kılmaya çalışan ve bu haliyle darbe sisteminin ideolojik aygıtı olarak vazife gören bir soldur. <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Geçen yüzyılın terakkici söylemlerini yeni ve devrimci görmediğimiz için, şimdi karşımıza geçip bunları dillendiren CHP’ye “yetmez ama evet” demememizin en önemli nedeni de budur.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">CHP-ML’li olarak tarif ettiğim solcuların, “CHP’yi AKP’den daha makbul saymak Marksizmin mütemmim cüzü müdür” diye sorduğumuz için bizi sağcılıkla ve liberallikle yaftalamasını bir kenara koyuyorum. <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Ancak, tüm iyi niyetleriyle, CHP’nin içine girdiği savlanan değişimin ardından, siyasal iktidarın, sürecin dayattığı elzem olan demokratikleşme reformlarına eskisine göre daha az muhalefet eder bir konuma gelmesine fit olacaklarını söyleyen arkadaşlar da farkında olmadan bu CHP-ML’lilere yaklaştıklarını artık görmeliler. <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Öyle ya, üçüncü kez mutlak bir seçim zaferi ilan etmesi mucize olmayacak bir siyasal iktidarın, Kürt sorunu ve askeri vesayet gibi konularda düne göre “endişeli reformist”e dönüşmesinin önüne set çekecek “sol-sosyal demokrat” muhalefetin ana argümanı “Açacaksın bölgede üç beş fabrika bak bir daha yapıyorlar mı” şeklinde özetlenebilecek et balık kurumu solculuğu olabilir mi? <o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">İçindeki “Truva atı” bakanların yanı sıra, askeri ve sivil bürokrasinin sultasına teslim olup, orduyu Sayıştay’ın özgür denetiminden sakınan ve askerlere yargılama yolunu açan referandum değişikliklerini, gizli gizli by-pass etmeye kalkan bir siyasal iktidar karşısında son derece saygılı, tüm dünyada solun desteklediği demokratik özerklik ve anadil tartışmalarındaysa sus pus olan bir muhalefete dünyanın neresinde sol, hatta “parti” denir. Ve biz niye kendilerine sol adına kredi açmak zorundayızdır.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Eğer bunlar umutlanmanıza yeterliyse, aynı refleksleri gösteren MHP’yi niye unutuyorsunuz o zaman? İçkiyle pek araları yok diye mi?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Evet, Mumcu haklı, nevi şahsına münhasır bir sol var CHP’de. Ve bu bir acayip sol, cemaatin önemli isimlerinden Hüseyin Gülerce’nin de makul bulduğu bir içerikte.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Çarşamba günü Zaman gazetesindeki köşesinde “umudunu, heyecanını” açık eden Gülerce’nin tavrı bence fazlasıyla dikkate değer. Aralarında Türkiye’de ciddi bir dönüşüm arzulayan demokrat Müslümanların fazlasıyla bulunduğu cemaati, CHPvari bir anlayışla makul sınırlara hapsetmeye çalışanlarla, cumhuriyetin elitlerinin bu düşünsel ittifakı, partideki imaj çalışmasının ne anlama geldiğini sizce de açık etmiyor mu?<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span class="apple-style-span"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Yeter bunca yıldır çektiğimiz demokrasi açlığı ve muhalefet özlemini onun sapı bunu köküyle geçiştirdiğimiz. Yeterince rejim yaptık zaten, biz pilav istiyoruz.<o:p></o:p></span></span></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 18.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Kampuslarda bir hayalet dolaşıyor<o:p></o:p></span></span></b></div><div class="MsoNormal"><b><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 18.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"><br />
</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;"> Bildiğiniz üzere Marks, Komünist Manifesto’ya “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor” sözleriyle başlar. 19 yüzyılın son çeyreğinde başlayarak kapitalizme epeyce korku teri döktüren bu hayalet, kimi suretlerinin pratikleri nedeniyle bizzat zincirlerini kırmayı vaddettiği ezilenleri de korkuttu. <o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Ama özü olan enternasyonalizmi unutan, bu nedenle de yaşadığı kimi coğrafyalarda kendisini ulusal sınırlara hapsedip üstüne hiç mi hiç vazife olmadığı halde enerjisini yerelde dinle ve etnik kimliklerinden ötürü ötekileştirilen kesimlerle mücadeleye vakfeden komünist oluşumlara karşı duran da yine bizzat Marksistlerin kendileri.<o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Sokakta “Yetmez ama evet” derken, şimdi de kampuslarda, darbe sisteminin ortak mağduru oldukları halde, birinin kazanımı diğerinin kaybetmesine bağlıymış gibi karşılıklı mezarlar kazmaya memur edilmiş Müslüman demokratlar, sosyalistler, solcular bir araya geliyor ve hayaleti uyandırıyorlar. <o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">“Üniversitelere Özgürlük İstiyoruz İnisiyatifi” kampuslardan dışlanan, baskı altına alınan yoksul, Kürt ve tesettürlü öğrencilere özgürlük taleplerini yarın Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu önünde saat 14’de haykıracaklar. <o:p></o:p></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span class="Apple-style-span" style="color: white;">Haydi, farklı inançlardan ve etnik kimliklerden oluşan devrimci gençler, kafesinden çıkartın Hayalet Casper’ı da paranormal aktivitelerle ödünü kopartsın ceberut rejimin.</span><o:p></o:p></span></div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-5587384062754676176.post-34488301845228824072010-12-22T12:57:00.002+02:002010-12-22T16:37:30.470+02:00“İstikamet 27 Mayıs”a “yetmez ama evet” diyen sol<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Ülkede siyasal iktidara daha fazla özgürlük zeminde muhalefet edecek bir sol arzusunda olan demokratların CHP’ye yönelik eleştirilerinin, “AKP’ye gösterdikleri müsamahayı CHP’den esirgiyorlar” diye mahkûm edilmesini anlamak mümkün değil.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Sık sık duyduğumuz bu yaklaşımı en son dillendiren Radikal’den Özgür Mumcu, dünkü yazısında şöyle diyor: </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="color: white;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">“…<span class="apple-style-span">AKP’yi bugün demokratikleştirici bir güç, Türkiye’nin en demokrat partisi olarak kabul eden çok kişi var.</span><span class="apple-converted-space"> </span><span class="apple-style-span">Aynı kişilerin bugün CHP’yi genleri bozuk, ne yapsa olmaz diye eleştirmesi ya çok ciddi bir çifte standardın ya da onulmaz bir düşmanca körlüğün göstergesi.</span><span class="apple-converted-space"> </span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span class="apple-style-span">Bu cumartesi belirlenen yeni ‘parti meclisi’nde kimi isimlere bakınca, başkalarından esirgenmeyen ‘yetmez ama evet’in CHP’den esirgenmesi pek akla yatmıyor.</span><span class="apple-converted-space">”</span></span><span class="apple-converted-space"></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Mumcu’nun yaklaşımı, tıpkı bir dönem benim de gözlerimi kör eden “Ne darbe ne şeriat” mantığında olduğu gibi, Yasemin Çongar’ın tabiriyle, sol cenahta yaygın olan ‘simetri hastalığı’nın müzminleşmesinin en somut ifadesi.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Solcuların, Mumcu’nun yazısında söylediği gibi, köklerinde muhafazakâr-dini refleksler olan bir geleneğin bugün demokratikleşme açılımları gibi konularda attığı ileri adımlara verdikleri şartlı desteği, hâlâ ısrarla kendisini “solda” tanımlayan ve bu merkezi konumuyla sol muhalefeti bloke eden, Sosyalist Enternasyonal üyesi bir partinin “geriye doğru emeklemesi” karşında da beklemek siyaseten körlük değil midir?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Entelektüel seviyesinden şüphe etmediğim okurlarımız kusura bakmasınlar ama söz konusu tartışmanın vardığı içler acısı boyut beni şu basit somutlamayı yapmaya mecbur ediyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Şöyle düşünün, evrensel kriterler açısından ülkenin sol partileri mesela EDP ya da DSİP, bugün karşımıza çıkıp “Türbanlı öğrencilerin eğitim hakkı engellenemez” dese, biz solcular kalkıp kendilerine “yetmez ama evet” mi deriz, yoksa “Günaydın! Uyanın da balığa mı gidelim” mi?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Aynı mantıkla AKP tabanı ile ortak kümesi oldukça geniş olan MHP “Kürt sorununda siyasi çözüm arayışları öne çıkartılmalıdır” dese, “Niye federasyon tartışmasına destek vermiyorsunuz mu deriz yoksa “Yetmez ama evet” mi?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Hülasa “Yetmez ama evet kampanyasının sıkı bir destekçisi ve ilk imzacılarından olarak, AKP’yi özgürlükçü solda yer alan devrimci parti olarak değil, küresel konjonktürün Türkiye’ye dayattığı çözümü fark edip buna uyguna davranmaya gayret eden “ürkek” bir reformist iktidar partisi olarak görüyorum. Dolaysıyla attıkları her ileri adım beni şaşırttığı kadar mutlu da ediyor ve saçma sapan umacılara aldırmaksızın halkın “çıkarına” uygun oldukları için destekliyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="color: white;">Tartışmanın bu temel mantıki veçhesinin ötesinde bir de Mumcu’nun yazısında yer verdiği “<span class="apple-style-span">CHP’nin uzun süredir baskılanan sol kanadının partide yeniden güç kazanmaya başladığı görülüyor” tespitinin ne kadar gerçeği yansıttığı boyutu var elbette.</span></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Partide güç kazanmaya başlayan o sol kanadın kimlerden oluştuğunu bilmiyorum, Allah için iyi de saklıyorlar bu solcuları. Ama CHP’nin cumartesi günkü kurultayında salona “Mustafa kemal’in askerleriyiz” sloganları attıran, Haberal’ın, Kanadoğlu’nun ya da ADD Başkanı Tansel Çölaşan’ın ismini dakikalarca alkışlattıran yeni yönetim kastediliyor olmalı.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Kurultayından bir önce “muhtıra” yemiş bir ülkenin “sosyal demokrat” olma iddiasındaki bir partisinin genel başkanı, konuşmasında bu konuya değinmiyorsa, üstüne üstlük Ergenekon sanıklarına bir de değil iki kez selam çakıyorsa ve ben de kendilerine “yetmez ama evet” diyorsam, solculuğuma kırk şahit gerekmez mi dostlar?</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Elbette, bugüne kadar ki demokrasi mücadelesine verdiği katkıları her zaman takdir ettiğim Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin her partide yer alması beni ancak mutlu edebilir. Ancak daha Pazar günü Bitlis’te yaptığı konuşmada, adeta nazire yaparcasına “Kürt” diyen, “Kürt halkı” diyen o “sağcı” Başbakan kadar bile olamayıp, kurultay konuşmasında bir kez olsun “Kürt” diyemeyen Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, parti içerisinde çok kısa bir sürede “yalnız ve bir başına” bırakılacağı sır olmayan Tanrıkulu sayesinde mi yüzünü sola dönecek? </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">KCK davasında sanıkların Kürtçe savunma talebini bile hazmedemeyen ve partinin politikalarında etkinliği sır olmayan Genel Sekretere Süheyl Batum’u ve daha nicelerini nereye koyacağız mesela?</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Kimse 2010 yılında bu ülkenin solcularından, sosyalistlerinden, demokratlarından, hâlâ hâlâ kurultaylarında köy enstitülerinden gelen mesajları alkışlattıranlara, söylemleriyle akla 27 Mayıs’ın o korporatist “gençliğin enerjisi, kadının yeniliği, ulusun azmi” türünden yaklaşımlarını getirenlerin kalkınma ve değişim vaatlerine “yetmez ama evet” demesini beklemesin. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
<span style="color: white;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span class="apple-style-span"><span style="color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Hayvan terli.</span></span></div>Melih Altınokhttp://www.blogger.com/profile/17420697384951591038noreply@blogger.com